Suchergebnisse

Turkish civilization; Turkey; history and criticism; philosophical study

Millet olmanın en temel gerekçelerinden birisi, onu diğer milletlerden ayıran kendine ait bir kimliğinin ve bu kimliğin şekillenmesinde etkili olan kültürel ögelerin varlığıdır. Bu kimlik ve kültür tarihsel süreç içerisinde şekillendiği için diğer milletler tarafından benimsenmesi kolay olmamaktadır. Kimliğin ve kültürün aktarımı esnasında her türlü araç, devletler tarafından sıklıkla kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu durum kimi zaman bilinçli ve sistematik bir şekilde, kimi zaman ise rastlantısal olarak gerçekleşmektedir. Posta pulları kimliğin ve kültürün nakli aşamasında kullanılabilecek araçlar içerisinde yer almaktadır. Yeni Türk devletlerinin (Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan ve Türkmenistan) posta pulları incelendiği zaman Türk kimliği ve kültürü ile ilgili çeşitli tarihlerde basılmış posta pullarının var olduğu görülmektedir ; One of the basic requirements of being a nation is the existence of an identity that distinguishes it from other nations and the existence of cultural elements effective on the formation of this identity. It is not easy for other nations to arbitrarily adopt that identity and culture as they are formed in a historical process. States use many different means of transmission of identity and culture. This is sometimes done deliberately and systematically, and states sometimes do this unintentionally. Postage stamps are among the instruments that can be used in the transmission process of identity and culture. When the postage stamps of New Turkish states (Azerbaijan, Kazakhstan, Kyrgyzstan, Uzbekistan and Turkmenistan) are analyzed, it is seen that there exist postage stamps of various years regarding Turkish identity and culture.

Türkiye-AB ilişkileri içinde pek çok kuşku ve endişe barındırsa da, 5o yıllık bir maziye sahiptir. Ne var ki, bu köklü ilişkiler bazı siyasi nedenlerin tesiriyle pek çok defa inkıtaa uğramıştır. Son zamanlarda, AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerin ve bu ilişkilere dair tartışmaların üç yıllık uzun bir kopuştan sonra yeniden başladığını ve Türk hükümetinin 2014 yılını AB Yılı ilan ettiğini kitlesel medyadan öğrenmekteyiz. Bu tartışmalar her ne kadar nihai anlamda Türkiyenin ABye tam üyeliğini hedeflemiş olsa da, bu üyeliğin niteliğinin ve muhtevasının ne olacağı konusunda her iki taraf henüz bir uzlaşma sağlamış durumda değildir. Türkiyenin üyelik süreciyle diğer Avrupa ülkelerinin üyelik süreçleri mukayese edildiğinde, gerek ortaya konulan kriterler ve gerekse öne sürülen siyasi mülahazalar bakımından, derin farklılıkların mevcut olduğuna şahit olmaktayız. Öyle ki, hiçbir ülkenin üyelik sürecinde bu kadar anti-demokratik bir müzakere çerçeve belgesi ve süreci işletilmemiş, aday bir ülkeye bu denli eziyet çektirilmemiş ve çifte standartlar abartılı bir biçimde hissettirilmemiştir. Tam da bu konjonktürde biz, kimlik boyutu ve güncel siyasi gelişmeler çerçevesinde AB-Türkiye ilişkilerinin alacağı yeni formasyonu farklı yönleriyle çözümleme teşebbüsünde bulunacağız. ; Turkey-EU relations has 50 years past with many hesitations and ambitions. Nevertheless, these relations may interrupt many times for some political reasons. Recently, we were informed by the mass media that the political discussions between the EU and Turkey will be resumed after an interruption of three years. These discussions have as their main objective the eventual membership of Turkey of the European Union, a membership that is characterized on both sides by several hesitations. During many years the enlargement of the European Union by the inclusion of European states as members of the EU has been a process that, excluding for Turkeys membership, did not arouse much public discussion in spite of the fact that it was far from being a democratic process. In this context, we will attempt to analyze Turkey's accession issue into the EU within the identity perspective and recent developments.

Türkiye-AB ilişkileri içinde pek çok kuşku ve endişe barındırsa da, 5o yıllık bir maziye sahiptir. Ne var ki, bu köklü ilişkiler bazı siyasi nedenlerin tesiriyle pek çok defa inkıtaa uğramıştır. Son zamanlarda, AB ve Türkiye arasındaki ilişkilerin ve bu ilişkilere dair tartışmaların üç yıllık uzun bir kopuştan sonra yeniden başladığını ve Türk hükümetinin 2014 yılını AB Yılı ilan ettiğini kitlesel medyadan öğrenmekteyiz. Bu tartışmalar her ne kadar nihai anlamda Türkiye'nin AB'ye tam üyeliğini hedeflemiş olsa da, bu üyeliğin niteliğinin ve muhtevasının ne olacağı konusunda her iki taraf henüz bir uzlaşma sağlamış durumda değildir. Türkiye'nin üyelik süreciyle diğer Avrupa ülkelerinin üyelik süreçleri mukayese edildiğinde, gerek ortaya konulan kriterler ve gerekse öne sürülen siyasi mülahazalar bakımından, derin farklılıkların mevcut olduğuna şahit olmaktayız. Öyle ki, hiçbir ülkenin üyelik sürecinde bu kadar anti-demokratik bir müzakere çerçeve belgesi ve süreci işletilmemiş, aday bir ülkeye bu denli eziyet çektirilmemiş ve çifte standartlar abartılı bir biçimde hissettirilmemiştir. Tam da bu konjonktürde biz, kimlik boyutu ve güncel siyasi gelişmeler çerçevesinde AB-Türkiye ilişkilerinin alacağı yeni formasyonu farklı yönleriyle çözümleme teşebbüsünde bulunacağız. ; Turkey-EU relations has 50 years past with many hesitations and ambitions. Nevertheless, these relations may interrupt many times for some political reasons. Recently, we were informed by the mass media that the political discussions between the EU and Turkey will be resumed after an interruption of three years. These discussions have as their main objective the eventual membership of Turkey of the European Union, a membership that is characterized on both sides by several hesitations. During many years the enlargement of the European Union by the inclusion of European states as members of the EU has been a process that, excluding for Turkey's membership, did not arouse much public discussion in spite of the fact that it was far from being a democratic process. In this context, we will attempt to analyze Turkey's accession issue into the EU within the identity perspective and recent developments.