Suchergebnisse

Osmanlı-Türk modernleşmesinin en tartışmalı konularından biri başlık meselesidir. II. Mahmud döneminde ilk kez başlara giydirildiğinde ciddi tepkilere neden olan fes, zamanla dini bir hüviyet kazanmış ve Osmanlılık simgesi haline gelmiştir. Kültürel saiklerden dolayı, Osmanlıların zihin dünyasında, fes ile 19. yüzyılda İmparatorluğun birçok yerinde görülen Avrupalıların şapkası arasında bir karşıtlık ilişkisi kurulmuştur. Bu çalışmada, 1876-1914 yılları arasındaki şapka yasağı uygulamalarını içeren arşiv belgeleri etrafında Osmanlı'da başlık sorunu ele alınmaktadır. Ayrıca şapka giyilmemesi için tedbirlerin alındığı bölgelerin özellikleri, şapka giyenlerin meslekleri ve mensup oldukları sosyo-ekonomik çevreler, fes ve şapkaya dair algıyı net bir şekilde ortaya koyan ifadeler ve şapka yasaklarında etkili olan nedenler ortaya konulmaktadır. Bu çalışma, bu kültürel ve tarihsel arka planı göz ardı etmemekle birlikte, II. Abdülhamid ve II. Meşrutiyet dönemlerindeki şapka yasağı uygulamalarında, asıl belirleyici unsurun siyasal konjonktür olduğunu ortaya koymaktadır. İslamcılık politikası güden ve hilafeti öne çıkaran II. Abdülhamid fes gibi sembolik unsurlara önem vermiştir. Bu dönemde, İmparatorluğun kritik vilayetlerinin kopmasından duyulan endişe nedeniyle, fese, bu bölgelerde devletin varlığını gösteren bir "egemenlik" simgesi önemi atfedilmiştir. II. Meşrutiyet dönemindeki uygulamalar ise asayiş sorunu ve henüz tahkim edilmemiş bir rejimin güvenliğine yönelik kaygılardan etkilenmiştir. İttihat ve Terakki Fırkası, halkın galeyana getirilerek Meşrutiyet karşıtı bir harekete sevk edilebileceğinden endişe etmiştir.

El objetivo de este artículo es debatir un proceso de producción social del hábitat a partir de la experiencia del reasentamiento de Piquiá de Baixo, en Açailândia, Maranhão, Brasil, comunidad víctima del impacto de la industria minera vinculada a la empresa Vale S.A. Identificaremos algunos potenciales emancipadores y restricciones que limitaron la autonomía para el reasentamiento de la comunidad. La metodología consiste en realizar un informe con reflexiones críticas fundamentadas en nuestra experiencia como parte del grupo de asesoría técnica a la comunidad, la cual abarcó tres momentos: el primero consistió en la construcción de una solución que permitió la autonomía en la concepción del espacio en el contexto del programa público "Minha Casa, Minha Vida – Entidades"; las actividades para el diseño del proyecto arquitectónico y urbanístico con atención a las cuestiones de género formaron parte del segundo momento; por último, el trabajo autogestivo para la ejecución de la obra. La conclusión nos indica, por un lado, los aspectos en que la potencialidad emancipatoria de la lucha por la producción del espacio ha impactado en el proyecto y generado una forma urbana específica, con el protagonismo de las mujeres. Por otro lado, se señalan las restricciones que limitaron la autonomía, derivadas del conflicto entre las dimensiones técnica y política del trabajo en la obra.

Bu çalışmanın amacı, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100 yıllık geçmişinde muhasebe lisans eğitiminde yaşanan gelişmeleri değerlendirmektir. Çalışmada şu sorulara yanıt aranmaktadır: "Cumhuriyetin farklı dönemlerinde kurulan üniversitelerde muhasebe eğitiminin durumu nasıldır? Mevcut lisans programlarındaki dersler ile muhasebe mesleği giriş sınavlarındaki konular arasında nasıl bir ilişki vardır?" Makalede nitel araştırma türü olan arşiv-doküman tarama yönteminden yararlanılmıştır. Dokümanlar, nitel araştırmalarda etkili bir şekilde kullanılması gereken önemli bilgi kaynaklarıdır. Cumhuriyet dönemindeki muhasebe eğitimi, farklı olgu ve etkenlere göre dört bölümde ele alınmıştır. Türkiye'deki üniversitelerde yer alan işletme ve muhasebe lisans programlarında verilen muhasebe dersleri taranmıştır. YÖK-Atlas ve üniversite web sayfalarından, 44 üniversitenin 52 akademik biriminde yürütülen 70 lisans programı (44 işletme, 15 muhasebe ve finans yönetimi, 11 diğer) hakkında elde edilen bilgiler, devlet ve vakıf üniversiteleri ile açık öğretim programları bakımından ele alınmıştır. Elde edilen bulgular, günümüzde her alanda yaşanan dijital dönüşüm ve davranışsal değişim zorunluluğu ile yaşam boyu öğrenme gereksinimi dikkate alınarak, mesleki uygulamalar, eğitim yöntem ve süreçleri ile kurumsal yapı gibi çeşitli yönleriyle değerlendirilmektedir. Sonuçta Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılında muhasebe eğitiminden beklentilerin karşılanması amacıyla, yapılabilecek iyileştirmelere katkı sağlaması beklenen öneriler sunulmaktadır.

RésuméDans cette analyse sur l'évolution de l'écart salarial entre hommes et femmes, l'autrice évalue le rôle de la variation du rendement salarial des compé‐tences professionnelles «cérébrales» (cognitives et interpersonnelles) et «physiques» (compétences motrices et force musculaire). Utilisant une série harmonisée sur six pays européens et des données comparables sur les États‐Unis, elle montre que l'effet du prix des compétences professionnelles est très variable selon les pays. Toutefois, dans tous les pays de l'échantillon, une proportion considérable de l'évo‐lution de l'écart de rémunération entre hommes et femmes reste inexpliquée par l'évolution de ce prix.

ResumenEn este artículo se examinan las tendencias de la brecha salarial de género desde la perspectiva de la evolución de los rendimientos salariales de las competencias intelectuales (cognitivas e interpersonales) y físicas (fuerza y capa‐cidad motora). Tras analizar datos armonizados de seis países europeos y datos comparables de los Estados Unidos, se observan variaciones sustanciales en cuanto a la influencia de los precios de las calificaciones profesionales en la brecha salarial. Sin embargo, en todos los países de la muestra, una parte considerable de la variación de la disparidad salarial no puede explicarse por la evolución de los precios de las calificaciones.

This paper explores gender wage gap trends by assessing the role of changing wage returns to occupational skills, brains (i.e. cognitive and interpersonal skills) and brawn (i.e. motor skills and physical strength). Using harmonized data for six European countries and comparable data for the United States, this paper finds substantial variation in the impact of occupational skill prices across countries. However, in all countries in the sample, a considerable portion of the change in the gender wage gap cannot be explained by changes in occupational skill prices.

People need motivation in every field. The statements that he can do this job before starting a job make him take action faster. Motivation is a key element in the process of learning a foreign language, for continuity, progress with determination and being excited. In this way, the student will be interested in the target language with the pleasure he receives and his motivation to learn will increase. Multimedia technologies are a factor that makes teaching Turkish as a foreign language supportive and efficient. The aim of the study is to examine the effect of multimedia technologies on the motivation levels of students learning Turkish as a foreign language in Erbil. Mixed method was used in the research. Experimental and control groups were formed within the scope of the subject determined within the scope of the research. Pre-test and post-test applications were made to the students. While the lectures using multimedia technologies were given to the experimental group students, the control group students were lectured using only textbook activities. A questionnaire was applied to determine the effect of multimedia technologies on students' motivation. As a result, the post-test mean of the experimental group was 79.8 and the mean of the control group was 69.6. A difference of +10.2 points was observed between the two groups. As a result of the survey on the effect of multimedia technologies on students' motivation, 97% of the students stated that their motivation was positively affected. Keywords: Motivation, multimedia technologies, material, foreign language Turkish

La victoire d'Erdoğan aux élections présidentielles de mai va lui permettre de poursuivre sa politique étrangère visant à accroître son autonomie à l'international, notamment vis-à-vis de l'Otan et des États-Unis. Cette approche met en particulier la question de la Syrie au cœur des projets conduits par Ankara.

A distinction has been introduced into the state of coexistence in the society we live in, public and private. The public sphere, where the culture of pluralism is defined politically, is the space where individuals meet on an equal basis with others, express their ideas and act freely. The private sphere, on the other hand, is a narrower framework that is more non-political, unselected, and in which given identities persist (such as family). In Turkey, in line with different political actors and decisions, the issue of what belongs to the private and public sphere is highly controversial. Westernization, which started especially in the Ottoman Empire and became a policy of existence in the Republic, affected the visibility and non-existence of many actors in the public and private spheres. One of the actors mentioned here is the identity of women and Muslim women. Women and Muslims Women are a type of identity that demands visibility in the public sphere, but continues to be built with changing political actors. Gerçek Hayat magazine is one of the Islamist-conservative and critical publications that describes how this fiction reflects on Muslim women identity. It presented ideas on how to make a Muslim woman visible or invisible through issues such as the place of a Muslim woman wearing a hijab in public, the importance of a mother woman in raising children, and the obedience of a wife woman to her husband. Key Words: public sphere, Gerçek Hayat, identity of Muslim women, visibility.